Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22573 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9841 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç uydurmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Nakliyecilik yapan sanık ... ile oğlu sanık ...'nın fikir ve eylem birliği içerisinde, kendilerine ait olan iki kamyondan ... plakalı kamyonun hacizli olması nedeniyle bu aracın üzerine diğer kamyona ait ... sayılı plakayı taktıktan sonra katılan... ve ...'dan ayrı ayrı aldıkları zeytin yükünü; şikayetçi ...'den aldıkları salça yükünü; ve yine şikayetçi ...'den aldıkları mangal kömürü yükünü anlaştıkları yerlere ulaştırmayıp üçüncü şahıslara satarak menfaat temin ettikleri, sanık ...'nın ...Polis Merkezine başvurarak ... plakalı aracının çalındığını bildirmesi üzerine yapılan araştırmada aracın terkedilmiş ve üzerinde .... sayılı plaka olduğu halde bulunduğunun iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları, teşhis tutanağı, faturalar, taşıma sözleşmesi ile tüm dosya kapsamına göre, sanık ... ve ...'in eylemlerinin iştirak halinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu, sanık ...'ın eyleminin ayrıca suç uydurma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Şikayetçi ...'un nakliye işini yapan katılan..'ın beyanlarıyla, şikayetçi ...'a ait zeytinlerin her iki sanığa teslim edildiğinin ve olay sonrasında sanık İbrahim'in sattıkları zeytinlerin bir kısmının yerini söylediğinin anlaşılması, yine temyiz dışı sanık olan ve sanıklardan malları teslim alan ...'ın zeytinleri sanık İbrahim'in getirdiğine dair beyanı ile malları teslim alan diğer temyiz dışı sanık ...'ın mangal kömürünü sanık ...'ın getirdiğine dair beyanı karşısında, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde dört ayrı mağdura karşı iştirak halinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin gözetilmemesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.