Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22517 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9687 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Katılanın, sanığa patos makinesi sattığı, karşılığında senet aldığı, senedin vadesi geldiğinde sanığın bedelini ödememesi üzerine defalarca sanığı aradığı, en sonunda sanığın katılana kullanılmamış bir römork vereceğini söyleyerek ...ilçesine çağırdığı, katılanın yanında tanıklar.. ... ve ... ile birlikte sanığın yanına gittiği, römorkun faturasının kesilmesi için 350,00 TL paraya ihtiyaç olduğunu söyleyen sanığın, katılandan 150 Euro ve 70.00 TL parayı alıp ortadan kaybolduğu, bir süre sonra mesaj atarak “abi oradan hemen kaybolun, oraya geliyorlar, beni dövdüler, polis geldi” dediği, böylece sanığın römorku vermediği gibi, katılanın parasını da iade etmediği somut olayda; sanığın kısmi ikrarı, katılanın belanı ve tanık anlatımlarına göre dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 18 tam gün olarak tayin edilmesi;5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesi gereğince, sanık hakkında "Hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” karar verileceği gözetilmeden, “denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına” denilmesi suretiyle infazda çelişki yaratacak şekilde karar verilmesi,Denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının bildirilmemesi suretiyle TCK'nın 51/8. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “18 gün”, “15 gün" ve “300,00 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80,00 TL” ibaresi eklenmek, yine hüküm fıkrasının TCK’nın 51/7 maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmının tamamen çıkarılarak hükmün 7. fıkrasına “Hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğine” ve “TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresinin, iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağına” ifadelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.