MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. .... İlinde hayvancılık işiyle uğraşan katılan ...'in, sanık ...'un ucuza hayvan sattığını kardeşi olan tanık ...'ten öğrenmesi üzerine telefon ile sanık İkram'ı aradığı, sanık ...'ın telefonda 120 TL karşılığında koyun bulabileceğini söylediği, bunun üzerine katılanın yanına 4500 TL alarak tanık olan kardeşi ... ile birlikte ...'a geldiği, akabinde sanık ...ın oğlu olan diğer sanık ...'un katılan ile kardeşini karşılayarak evlerine getirdiği, burada sanık İkram'ın katılan ile kardeşine “ ben sizin için tanesi 135 TL'den 100 adet koyun satın aldım, paralarını verdim, eğer isterseniz size tanesini 150 TL'den satabilirim” dediği, katılanın ise yanında 4300 TL parası olduğunu belirtip bu koyunları alabileceğini söyleyerek 4300 TL'yi sanık ...'a verdiği, katılan ile kardeşinin o gece sanıkların evinde kaldıkları, ertesi günü sanık ...'ın koyunların sahibiyle görüştüğünü ve 3000 TL daha istediğini söyleyerek katılandan para istediği, bunun üzerine katılanın akrabası olan ... isimli şahıs vasıtasıyla sanık ... adına posta havalesiyle para gönderttiği, sanık ...'un da söz konusu parayı çekip getirerek sanık İkram'a verdiği, yine katılanın kendine ait kredi katından 1000 TL çekerek sanık ...'a verdiği, katılan ile kardeşinin...'ta iki gün daha misafir kaldıktan sonra sanık İkram'ın suça konu koyunları kamyona yükleyerek ...e göndereceğini söylemesi üzerine katılanın abisini orada bırakarak .. doğru yola çıktığı, bu sırada sanık ...'ın telefon ile katılanı arayarak “ koyunlara aşı yaptıracağız, onun için 15 günden önce ...e gönderemeyiz, ağabeyini otobüs ile göndereceğiz, koyunları da 15 güne kadar göndeririz” dediği, 25.9.2009 tarihinde katılanın sanık İkram'ı arayıp koyunları sorduğunda sanığın “ bana 3000 TL gönder yoksa koyunlar için verdiğin kaparo yanacak “ dediği, katılanın da sanığa karşılık olarak “ ben koyunların parasını verdim kapora vermedim “ dediği, sanığın da “ koyunların sahibi kabul etmiyor 3000 TL daha gönder “ diyerek ısrarla parayı istediği, katılanın da toplamış olduğu 1500 TL'yi yine sanık ... adına posta havalesiyle gönderdiği, daha sonra katılanın sanıkları aramasına rağmen ulaşamadığı, bu şekilde sanıkların hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,Katılanın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, suça konu hayvanları sanıklardan satın alarak 7800 TL verdiği halde sanıkların söz konusu hayvanları kendisine göndermeyerek dolandırdıklarını belirtmesi, bu hususun tanık ...'in beyanlarınca doğrulanması, sanık ... savunmasında, daha önceden katılana hayvan satması nedeniyle alacaklı olduğunu bunu tahsil edebilmek amacıyla katılana sattığı hayvanların parasını alıp göndermediğini beyan etmesi, sanıkların katılana daha önceden hayvan satmaları nedeniyle alacaklı olduklarına dair herhangi bir delil bulunmaması karşısında, sanıkların baştan beri dolandırıcılık kastı ile hareket ettikleri ve dolandırıcılık suçunu işledikleri göz önünde bulundurulmadan taraflar arasındaki ihtilafın hukuki nitelikte bulunduğu belirtilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.