Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22375 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9567 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, mağdur ...'ya ait kimlik bilgilerini temin edip sahte sürücü belgesi tanzim ederek üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdığı, sahte sürücü belgesi ile bankaya başvurarak mağdurun hesabında bulunan 30.000 TL parayı çektiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; 1- Sanığın ifadesinde, üzerine atılı suçu kabul etmediği, dosyada örnekleri bulunan ...Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/520 numaralı sorgu zaptında ise, ... ... şubesinden ... isimli şahsın hesabından para çekerken kullandığı sahte sürücü belgesinin üzerinde kendisine ait fotoğrafın bulunduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, sanığın fotoğrafları çekilerek, suçta kullanılan sürücü belgesi üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olup olmadığı, bunun mümkün olmaması halinde tanık ...'in Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan beyanında, ... adına sahte düzenlenmiş sürücü belgesindeki fotoğrafın sanığa benzediğini ifade etmesi karşısında, ... ve ... isimli mağdurlara ait dava dosyalarındaki sahte sürücü belgeleri ve kamera kayıtları getirtilerek, mağdur ... adına sahte düzenlenmiş sürücü belgesindeki fotoğrafın sanığa ait olup olmadığı, banka tahsilat makbuzu üzerindeki imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığı konularında bilirkişi raporu aldırılması ile tüm deliller toplandıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; sanığın eylemini ... Müdürlüğü ... Amirliği'nin maddi varlıklarından sayılan sahte sürücü belgesini kullanarak gerçekleştirdiğinin iddia edilmesi karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, 3- Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.