MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : DüşmeDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Somut olayda; şikayetçinin sanıktan aldığı aracı satmak istediği sırada sanığın kendisine ben iyi fiyata satarım, sen bana vekalet ver bir daha uğraşma, kaça satarsam sattığım gün paranı alırsın diye söylediği, şikayetçinin sanığa 05/07/2006 tarihinde vekalet verdiğini, aracın uzun süre satılmaması üzerine 26/04/2007 tarihinde .... Noterliğinden azilname gönderdiği, buna rağmen sanığın 13/08/2007 tarihinde aracı başka bir şahsa sattığı, bedelini ise ödemediği iddia edilen olayda, sanığın vekaletin iptal edildiğini eşine yapılan tebligat ile öğrenmesine rağmen şikayetçinin aracını satması eyleminde, TCK’nın 155/1 maddesindeki suçun oluşmayacağı aradaki vekalet ilişki nedeni ile eylemin aynı Kanunun 155/2. maddesindeki suça karşılık geleceğinden şikayete tabi olmadığı ancak vekalet ilişki sona ermesi nedeniyle sanığın eylemindeki suç işleme kastının dolandırıcılık suçunu işleme amacına yönelik olup sanığın bu suretle haksız menfaat temin etmek istediği anlaşılmakla sanık hakkında dolandırıcılık suçunun oluşabileceği değerlendirilmeden yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.