Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22199 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9329 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, hayvancılık kredisi almak isteyen katılana kendisini ....danışmanı olarak tanıtarak kredi çıkarılması konusunda yardımcı olacağını söyleyip, kredinin alınması için gereken prosedürü anlattığı, katılanın masraf olarak sanığın hesabına 20.000 TL para havale ettiği, bir hafta sonra da elden 4500 TL verdiği, daha sonra...'ya bakanlıklara giderek bu isimde bir danışman ve kendi adına kredi başvurusu olmadığını öğrendiği iddia edilen olayda, katılanın soruşturma aşamasındaki 10/04/2010 tarihli beyanında, hayvancılık ile uğraştığını ve işi geliştirmek için inşaata başlayıp kredi kullanmak istediğini belirtmesi, sanığın da savunmasında katılandan yapacağı inşaatın kredi başvurusu için gerekli proje ve fizilibite çalışması için masraf olarak 24.500 TL aldığını, bu projeler tamamlandıktan sonra kredi başvurusu yapılacağını belirtmesi karşısında sanık müdafii tarafından ibraz edilen katılana ait taşınmaz ile ilgili olarak hazırlatıldığı belirtilen proje ile bu proje bedeli için düzenlenen fatura araştırılıp, taraflar arasındaki olayın hukuki nitelikte olup olmadığı değerlendirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.