MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Gerekçeli karar başlığında 2009 olarak yanlış gösterilen suç tarihinin mahallinde 17.01.2009 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır. .......Limited Şirketinde satış temsilcisi olarak çalışan sanığın, anılan şirket tarafından ....Müdürlüğüne götürülmek üzere kendisine teslim edilen ürünleri ilgili yere teslim etmeyip uhdesinde bulundurmak suretiyle üzerine atılı olan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;a-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, b-5237 Sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1 maddesi maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,c-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak TCK'nun 52/2 maddesinin gösterilmemesi, suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan ''5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi gereğince sonuç olarak verilen 30 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL 'den olmak üzere 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ifadelerinin yerine ''5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 52/2 maddeleri gereğince verilen 4 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL 'den olmak üzere sonuç olarak 100.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına şeklinde yazılması, hüküm fıkrasındaki adli para cezasının miktarının belirlenmesine ilişkin kısımda sanığa tayin olunan adli para cezasının cümlesinden sonra gelmek üzere “TCK'nın 52/2 maddesi gereğince” ibaresi eklenmesi; ve ayrıca 53.maddenin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.