MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Katılan ile sanığın .. İlçesi ... Köyünde ikamet ettikleri ve aynı köyde komşu olmaları sebebiyle aralarında anlaşmazlık bulunduğu, suç tarihi olan 22.9.2010 günü sanığın temyiz dışı sanık ....'den evinin bitişiğindeki arazisini düzeltmesini istediği sanık ...'in de sevk ve idaresindeki kepçe ile düzeltme işlemini yaparken katılan ile sanık ..'e ait taşınmazların sınırında bulunan katılanın sahibi olduğu su ve tuvalet borularını kırdığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Katılan tarafından döşenen boruların sanığın mülkiyeti altında bulunan taşınmazın içine taştığı, Medeni Kanun hükümleri gereğince taşınmaz malikinin mülkiyetini koruma hak ve yetkisinin bulunduğu, bu çerçevede sanığın katılana suça konu boruları kaldırması için sözlü ve yazılı şekilde uyarıda bulunduğu, buna rağmen katılanın söz konusu boruları kaldırıp tecavüze son vermediği, sanığın da temyiz dışı diğer sanık Sebahattin'e talimat vererek hakkın kullanılması hükümleri kapsamında suça konu boruları kaldırttığı dikkate alınarak söz konusu hukuka uygunluk sebebiyle 5271 sayılı CMK'nın 223/2-c maddesine göre atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ...'e SİRAYETİNE 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.