Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21943 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4163 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok, etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, içinde bulunduğu ...na ait, hükümlülerin naklinde kullanılan aracın dışarıya bakan pencere camını kırdığının iddia edildiği olayda; Sanığın, aşamalarda cezaevi ring aracının camını kendisinin değil aracın içinde bulunan diğer tutuklu tanık ...'ın kırdığını savunması, tanık ...'ın, camı kendisinin kırdığını, aracın içerisinde bulunan diğer tutukluların da camı tanık ...'ın kırdığını ifade etmeleri ve olay günü araçta nezaretle görevli jandarma erlerinden tanık ...'nun, 26.12.2008 tarihli ifadesinde camı sanığın kırdığını söylediği ancak 05.11.2009 tarihli ifadesinde ise camı kimin kırdığını görmediğini beyan etmesi karşısında, sanığın suçu işlemediğine yönelik savunmasının aksine atılı suçtan mahkumiyetine yeter nitelikte, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.