MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuklar ..., .... ve ...'ın paralarının olmaması nedeniyle hırsızlık yapmak amacıyla ...Merkez Camii'ne girmeye karar vererek saat 02.00 sıralarında ... ile ...'in 2. katta bulunan pencereye tırmandıkları, içeriye girdikten sonra alt kattaki pencereyi açtıkları, birlikte caminin içine girdikleri, iç kapının kapalı olması nedeniyle kilit kısmını zorlayıp zarar vererek tekmeyle açtıkları, camiden aldıkları para ile ayrıldıklarının iddia edildiği olayda,1-Suça sürüklenen çocuklar...ve ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;5271 sayılı CMK'nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak Esas No : 2014/2865 Karar No : 2015/21918Tebliğname No : 2 - 2013/26789kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 2-Suça sürüklenen çocuklar..., ... ve ...hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde; a)Somut olayda, olay yeri inceleme raporuna göre camii içerisinde bulunan imam odası kapısına zarar verilmiş olması karşısında, suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı TCK'nın 153/1 maddesi gereğince cezalandırılmaları yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun'un 152/1-a maddesi gereğince karar verilmesi, B)Kabule göre de, suça sürüklenen çocuklara verilen kısa süreli hapis cezasına seçenek olarak öngörülen 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f bendinde düzenlenen kamuya yararlı bir işte çalıştırılması için sanığın gönüllü olmasının ön koşul olmasına karşın, anılan yaptırımın uygulanması hususunda gönüllülüğe ilişkin görüş alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Suça sürüklenen çocuk Samet Dal hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde; a)Sabıkasız olan ve hakkında mahkeme tarafından kişilik özelliklerine ilişkin olumsuz bir kanaat bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına muvafakat ettiği ve müdafii tarafından hakkında açıkça lehe hükümlerin uygulanması talep edildiği halde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılmaması, b)Kabule göre de, suça sürüklenen çocuğa verilen kısa süreli hapis cezasına seçenek olarak öngörülen 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f bendinde düzenlenen kamuya yararlı bir işte çalıştırılması için sanığın gönüllü olmasının ön koşul olmasına karşın, anılan yaptırımın uygulanması hususunda gönüllülüğe ilişkin görüş alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.