Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21838 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9351 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın Aralık 2009 - 05.05.2010 tarihleri arasında katılana ait şirketin tahsilatla da görevli satış/ pazarlama elemanı olarak sigortalı işçi statüsünde çalıştığı, sanığın çalıştığı bu süre içinde farklı tarihlerde şirkete teslim eidlmek üzere tahsil ettiği toplam 8.570,96TL yi teslim etmeyerek uhdesine geçirdiği iddia olunan somut olayda; sanık hakkında katılan şirketin defter ve belgeri incelenmeksizin katılan şirket yetkilisi beyanına dayanarak farklı tarihlerde tahsil ettiği toplam 8570,96 TL'yi uhdesine geçirdiği kabul edilerek TCK 43. maddenin uygulanmış olması, sanığın savunmalarında tahsil ettiği ve şirkete iade etmediğini zımni şekilde kabul ettiği söz konusu parayı 2010 yılında katılana elden teslim ettiğini beyan etmesi ve buna ilişkin 02/09/2010 tarihli tutanak başlıklı belge sunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, katılan şirketin defter ve belgeri üzerinde inceleme yapılarak sanık savunmasının değerlendirilmesi TCK 168. maddenin uygulanma ihtimaline binaen, sanıktan söz konusu tutanağın aslının temin edilmesi, katılanın ve vekilinin çağırılarak sanığın iş bu parayı teslim edip etmediğinin, sunulan belgedeki imzanın katılan şirket yetkilisine ait olup olmadığının sorulmasının ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.