Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21782 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4297 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Mağdur çocuk ...'nin babası olan sanık ve annesinin kendisine kötü davranması nedeniyle babaannesi müşteki ...'nin yanına gittiği, daha sonra ikisinin birlikte müşteki ...'in evine gittikleri, mağdur çocuğun babası olan sanık ve annesi ...'in, ...'in evine mağduru almak için geldikleri, çocuğun dövüleceğini düşünerek evde bulunanlar tarafından kapının açılmadığı, bunun üzerine tanık...'in jandarmaya haber vermek üzere oradan ayrıldığı, sanık ...'nin çocuğunun kendisine verilmemesine sinirlenerek müşteki ...'in evinin balkon kapısının camını kırarak içeriye girdiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve müşteki beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak;5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı aynı Kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “”TCK 53.madde gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.