Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21771 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9311 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, katılana ait .... San.Tic. Ltd. Şti 'nin... bölge dağıtım elemanı olarak çalışmakta iken, iş sırasında kullanılmak üzere kendisine .. ... plaka sayılı araç ile Türkiye ... Bankasına ait mobil post cihazı ve telefon kartlarının verildiği ancak sanığın sonrasında işten ayrılmasına rağmen, kendisine verilen bu araba, pos cihazları ve telefon kartlarını iade etmediği gibi, şirket adına tahsil ettiği, bir kısım paradan 225 TL parayı da şirkete iade etmediği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, her ne kadar sanığın şikayet tarihinden sonra kendisine katılan firma tarafından verilen suça konu araç ile post cihazını ve telefon kartlarını iade ettiği ve katılan firmaya vermediği 225 TL’yi de maaşına mahsuben aldığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise de, katılan firmanın sanığı 21.08.2009 tarihinde savcılığa şikayet ettiği, sanığın suça konu eşyaları 09.10.2009 tarihinde katılan firmaya iade ettiği, kaldı ki sanığın 225 TL’yi maaşına mahsuben katılanın bilgisi dahilinde uhdesinde tuttuğu şeklindeki savunmasının katılan tarafından doğrulanmadığının anlaşılması karşısında, atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamaya devamla beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.