MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Somut olayda; şikayetçinin... plaka sayılı... marka... model otomobilini satışa çıkardığı, sanığın tanık ... ile birlikte şikayetçinin yanına giderek otomobili hemen satabileceğini, bunun için kendisinden vekaletname vermesini isteyerek otomobili 4500 TL bedeli daha sonra ödenmek üzere teslim aldığı, ...iline götürerek üçüncü kişilere sattığı, fakat şikayetçinin 4500 TL sini ödemediği, bu suretle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanığın aracı sattığı kişiden parasını alamadığı, vergi borcu, tamir masrafları ve muayene ücreti fazla olduğu için şikayetçiye araç bedelini veremediği bu nedenle güveni kötüye kullanma suçunun yasal unsurları oluşmayıp sanık ile şikayetçi arasındaki ilişkinin hukuki mahiyette olduğu gözetilmeden sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre; 1-Sanık hakkında TCK’nın 155/2. maddesi uyarınca verilen 1 yıl hapis cezasından aynı Kanunun 62. maddesine göre indirim yapılarken 10 ay hapis cezası yerine yazım hatası sonucu 1 yıl 8 ay hapis cezası belirlenerek fazla ceza tayini, 2-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi, 3-TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık için, aynı kanunun 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.