MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Sanığın şikâyetçinin oto tamiri ile ilgili işyerinde çalıştığı, işyerini kapattıktan sonra gece gelip şikâyetçinin kendisine verdiği anahtarla işyerini açarak şikâyetçiye ait dizüstü bilgisayarı alıp götürdüğü olayda; 1-Şikâyetçiye ait işyerinde çalışan sanığın, gece vakti kendisinde bulunan anahtar ile tamirhanenin kapısını açıp, şikâyetçinin bıraktığı dizüstü bilgisayarı almaktan ibaret eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Şikayetçinin kollukta verdiği beyanında sanığın herkese inanan saf biri olduğunu beyan etmesi, sanığın temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ... Devlet Hastanesi’nden alınan 23/12/2010 tarihli raporda şizofren olduğunun belirtilmesi karşısında sanığın suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde ...Hastanesi sağlık kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasıBozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.