MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Hüküm fıkrasında, sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi yerine 255/2 maddesi yazılmış ise de, sehven yapılan bu hatanın mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, katılana ait işyerinde pazarlama elemanı olarak çalıştığı sırada Diyarbakır'da bulunan müşterilere satılan ürünler karşılığında müşteri tarafından katılana ait şirkete yapılması gereken ödemelerin sanığın müşterileri ikna etmesi üzerine kendi hesabına yatırılmasını sağlayarak farklı tarihlerde olmak üzere toplam 9.900 TL parayı katılana vermeyip uhdesine geçirerek menfaat temin etmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, 1-Gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi amacıyla, adres araştırması yapılarak katılanın müşterisi olan ve sanığın hesabına para yatırdığı iddia olunan Diyarbakır'da faaliyet gösteren ... Mobilya isimli işyerinin yöneticilerinin tanık olarak dinlenilmesi,varsa ellerinde bulunan işyerine ait defter ve belgelerin temin edilip bilirkişi marifetiyle incelettirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,2-Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez kendisine yapılan ödemeleri katılana teslim etmeyip menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, 3-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.