Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21393 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2873 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, basit yaralamaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanığın, kırmızı renkli çift çeker traktörü ile yolda giderken aralarında husumet olan şikayetçi ile karşılaştığı, şikayetçinin kaçabildiği kadar yolun sağına kaçtığı, traktörler aynı hizaya gelince sanığın traktörünün direksiyonunu kırdığı ve hızlı bir şekilde traktörünün sol ön lastiği ile şikayetçinin traktörünün sol arka lastiğine vurarak şikayetçinin yaralanmasına ve traktörünün devrilmesine sebep olduğu, bu eylemiyle mala zarar verme ve basit yaralama suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; Katılana ait traktörde olay nedeniyle herhangi bir zarar meydana gelip gelmediğinin tespitinin yapılmaması, sanığa ait traktörün sol ön tekerleğinin jant kısmındaki hasarın sanığın ... adlı şahsın evinin demir kapısına çarpması nedeniyle oluştuğunu beyan etmesine rağmen, bu şahsın veyayakınlarının bu olaya dair görgü ve beyanlarının alınmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından dosyada mevcut olaya ilişkin CD görüntü ve fotoğraflarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi, olay tarihinde katılanın ve sanığın araçlarına ilişkin herhangi bir tamirat işleminin yapılıp yapılmadığının araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.