Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21371 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2841 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, basit yaralama, tehdit, hakaretHÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı kararı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Kamu davasına katılma istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen şikayetçi sanık müdafiinin 5271 sayılı CMK' nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Müşteki sanıklar ... ve... ile diğer müşteki sanıklar arasında suç tarihinde bir trafik kazası akabinde tutanak tutulması meselesi yüzünden kavga çıktığı, olay sırasında ... ve ... ve ... isimli müştekilere sinkaflı küfürler ettikleri ve ...'e vurarak basit müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları, ... ve v'in birlikte ...'a vurarak niteliksiz şekilde yaraladıkları, ... ve ...'in ... ve ...'a sinkaflı küfür ettikleri, ...'in ...'a vurduğunda gözlüğünü kırdığı ve ...'a hitaben "seninle hesaplaşacağız, sana gününü gösteririm" şeklinde tehditte bulunduğu, meydana gelen olayda sanık ...'ın basit yaralama ve hakaret suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; 1-Sanık ... hakkında basit yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun'un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranların haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE,2- Katılan sanık ... hakkında ...'e karşı basit yaralama, katılan sanık ...hakkında ...'a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde; Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, katılan sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi gereğince REDDİNE, 3- Katılan sanıklar ..... hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararlarına ve katılan sanık ..., sanıklar... hakkında basit yaralama, sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan sanık ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;Katılan sanıklar ve sanıklar savunması, tanıklar beyanı, adli muayene raporları, görgü tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, hakaret eyleminin karşılıklı gerçekleştiğinin kabulu ile atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğine dair savunmalarının aksine mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, inandırıcı bir delil elde edilemediğinden bahisle verilen kararlarda bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık ... müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Katılan sanık ...'ın basit yaralama suçundan beraatine karar verildiği ve katılan sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz dilekçesinde beraat kararı verilmesine rağmen hükmedilmeyen vekalet ücretini talep ettiği anlaşılmakla, 1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13.maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına “sanık ...'ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1200 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi" fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322.maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.