MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.... İl Bayındırlık Müdürlüğüne gelen sanıkların burada çalışan katılana masaj aleti satmak istedikleri, bu hususta yapılan pazarlık sonucu 80,00 TL ye masaj aleti sattıkları, buna ilişkin ödeme belgelerini imzalattırırken katılanın dalgınlığından da istifade ederek bu belgelerin altında bulunan katılanın bilgisi ve rızası dışında dijital fotoğraf satımına ilişkin belgeleri de imzalattıkları, katılanın ve yanında bulunan tanıkların bu durumun farkına varmadıkları, ancak dijital fotoğraf makinesi bedeline ilişkin ödeme konusunda ihtarname gelince katılanın ve yanındakilerin bu durumdan haberdar olduğu somut olayda; sanıkların savunmalarından ve dosya kapsamında bulunan 14.07.2009 tarihli Gelir İdaresi Başkanlığı yazı cevabından sanıkların ... Tic. ve San. Ltd. Şti.'nin ortakları olduklarının anlaşılması bu nedenle atılı eylemin temas ettiği 5237 sayılı TCK’nun 158/1-h maddesinde düzenlenen "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasındaki dolandırıcılığı" suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.