Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21330 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2673 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Hakkında dolandırıcılık suçundan yakalama kararı olan sanığın, araç ile seyir halinde olduğu bilgisinin alınması üzerine takibe alındığı ve olay yerinde müşteki ve tanıkların bulunduğu polis ekiplerince aracın durdurulduğu, polislerin sanıktan kimliğini istediği, daha sonra sanığın kimliğini tanık Ali’ye verdiği, sanığın kimliğinin sorgulamasının yapıldığı, bunun üzerine yakalanacağını anlayan sanığın kaçmak için aracı ile geri giderek ekip arabasına çarptığı ve olay yerinden kaçtığı, sanığın eylemi neticesinde... plakalı resmi polis aracının hasara uğradığı, sanığın bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması ve tanık ifadeleri, görgü tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümden sonra, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 152/2-a maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.