Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21227 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8685 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı 2 iki adet dizel jeneratör seti ile ses izalasyon kabininin aylık taksitlerini ödememesi nedeniyle feshedilen sözleşme gereğince 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu malların şirket adresine teslim edilmesi hususunda gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun bir şekilde 27.11.2008 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, suça konu malzemeleri belirtilen tarihlerle sonraki günlerde katılan şirkete teslim etmediği anlaşıldığından, eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştirYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülemeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, 2-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı kanun maddesinin 1. bendinde gösterilen hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,3-Gün adli para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesine aykırı hareket edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 gün”, “50 gün” ve “1.000,00 TL" terimlerinin çıkarılarak yerine, sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve “80,00 TL" adli para cezası ibarelerinin yazılması, yine hükmün üçüncü bendinde yer alan cümlenin en başına gelecek şekilde “TCK’nın 52/2. maddesi gereğince” denilmesi ile hükümde yer alan 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.