Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 211 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11423 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlamaHÜKÜM : a-TCK'nın 157/1, 63, 52, 53, maddeleri gereğince mahkumiyet b-TCK'nın 245/1, 63, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık ve başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yakınlarının rahatsızlığından dolayı kan arayışında olan katılanları gören sanığın, zor durumda bulunan katılanlara kan bulma konusunda yardımcı olabileceğini bildirerek onların güvenini kazanıp, temin edeceği kanın bedeli olarak katılan ...'den 280 TL, katılan ...'dan 115 TL ve katılan ...'nun nakit parası olmaması nedeniyle katılanın oğluna ait kredi kartını alarak 600 TL para çekmesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olaylarda;Sanığın katılan ...'e kendisini öğretmen olarak tanıtıp, kendisine de kan lazım olduğunu, Fatih Cumhuriyet Başsavcısını tanıdığını onun aracılığı ile kan bulabileceğini bildirip, bir telefon kulübesinden Başsavcıyı arıyor numarası yaptığı, Başsavcı aracılığıyla ... hastanesine gidip kan alacaklarını söylediği, katılan ile birlikte buraya gittiklerinde kan bedeli olarak 300 TL talep ettiği, katılanın üzerinde nakit para olmaması ve sahibi bulunduğu kredi kartının da limitinin müsait olmaması nedeniyle oğlu ...'ya ait kredi kartını şifresi ile birlikte sanığa verdiği, sanığın kan bedelini ödemek üzere hastane içerisine girip bir daha çıkmaması üzerine durumdan şüphelenen katılan tarafından yapılan araştırmada kredi kartından 600 TL nakit para çekildiği ve dolandırıldığının anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK'nın 158/1-b ve 245/1 maddelerindeki suçları oluşturmasına rağmen sanık hakkında sadece TCK'nın 245/1 maddesi gereğince kamu davası açılıp cezalandırılmasına karar verildiği, zaman aşımı süresince sanık hakkında Dolandırıcılık suçundan kamu davasının açılabileceği mümkün görülmüştür.1-05/10/2010 tarihde Ilgaz Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat eden ... isimli şahıs, kendisinin Ilgaz İlçe Tarım müdürlüğünde işçi olarak çalıştığını, ağabeyi olan ...'ın işlediği suçlarda kendi adını kullandığını, Fatih 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/84 sorgu numarası ile tutuklanan kişinin gerçekte ... olmasına rağmen görevlilere kendisini ... olarak tanıttığını bildirmesine rağmen, mahkemece suçu işleyen kişinin gerçekte kim olduğunun tespiti için ...'a ait fotoğrafların katılanlara gösterilerek teşhisinin yaptırılması ayrıca cezaevine girerken sanıkların fotoğrafların çektirilip parmak izlerinin alınmasının zorunlu bir uygulama olması nedeniyle gerek görülmesi halinde cezaevinden temin edilecek fotoğraflar ile parmak izlerinin gerçek ...'a ait olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,2-Kabule göre de;a-Sanığın zor durumda bulunan katılanların bu hallerinden yararlanarak atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında katılanlar Kadriye ile Ahmet'e yönelik eylemlerinden dolayı TCK'nın 158/1-b maddesi gereğince cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi,b-TCK'nın 245/1 maddesi gereğince temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayısının aynı gerekçelere dayanılarak asgari hadden uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.