Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21049 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8099 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Zincirleme dolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. ...'in (başka bir soruşturma evrakının şikayetçisi) işyerinden alışverişler yapmakla onunla ve orada çalışan şikayetçi ile tanışan ve kendisini ... Genel İdare Başkanı, ...'da gazinoları-eğlence merkezleri sahibi olan müteveffa...'ın kızı olarak tanıtan ve zaman içinde onlarla samimi olup, ilişkilerini ilerleten sanığın, babasından kalan mirasın yüklü olduğunu ancak muhtelif borçları (babasının) nedeniyle malvarlığına (mirasa) TMSF tarafından el konulduğunu miras nedeniyle kendi hayatının dahi ciddi tehditler altında olduğunu söyleyerek belirli inanç-güven sağlaması sonrasında, ev arkadaşı ...'ten ayrılıp (...Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/63498 no'lu soruşturma şikayetçisi) katılanın evinde kalmaya başladığında, mirasın kurtarılabilmesi için Maliye, Turizm Bakanlıklarına, TMSF gibi Devlet kurumlarına ödemeler yapılması gerektiğini (sorun çözüldüğünde aldıklarını fazlasıyla iade edeceğini vaat ederek) söyleyip, şikayetçi-katılandan peyderpey 20.000-25.000 TL civarında elden-belgesiz paralar alarak haksız yarar sağlaması eylemlerinin "zincirleme dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;Katılanın aşamalarda değişmeyen anlatımlarında genel olarak sanığın benzer söylemlerle ... ve ...'ten de haksız yarar sağladığını, 2010 bahar aylarında anne-babasının da bulunduğu evde onunla kaldığını belirtmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; ... ve ...'in (ve ...l'da emlakçılık yapan eniştesinin) katılanın anne ve babasının (... ve ...'in) iddia ve savunmalar doğrultusunda tanık sıfatı ile dinlenmeleri, ...Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/63498 no'lu soruşturma evrakına bağlı olarak 11/10/2010 tarihli iddianame ile açılan kamu davasına ait dosya ile, şikayetçisi ... olduğu belirtilen soruşturma-kovuşturma dosyasının getirtilip incelenmesi, davaların birleştirilip birleştirilmeyeceğinin değerlendirilip, bu davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin intikalinin sağlanması, toplanan deliller birlikte tartışılıp varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.