Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21043 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 33173 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar verme, hakkı olmayan yere tecavüzHÜKÜM : Mahkumiyet, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;"Hakkı olmayan yere tecavüz" suçlarından doğrudan doğruya zarar gören ... ile "nitelikli mala zarar verme" suçları açısından karşılıklı doğrudan doğruya zarar gören şikayetçi-sanıklar ... ve ...'nin CMK'nın 260, 237/2. maddesi uyarınca "kamu davalarına" katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Dosyaya getirtilen "kadastro beyannemesine" göre tescil harici-mera olarak sınırlandırılan (87 ada 9 parsel) taşınmaza yakın yerde evleri bulunmakla komşu olan sanıklardan ...'nin şikayetçi-san??k ...'nın kaynı olduğu ve sözkonusu meranın belli kısımlarını tarımsal arazi niteliğinde fındıklık-bahçe olarak kullana geldikleri, suç tarihinde kendilerine ait olduklarını ileri sürdükleri fındık, kuruyemiş, yeni dünya, incir gibi ağaçlarını karşılıklı olarak kesmeleri eylemlerinin "nitelikli mala zarar verme" ve "hakı olmayan yere tecavüz" suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;I)"Nitelikli mala zarar verme" suçlarından şikayetçi-sanıklar hakkında verilen "beraat" hükümlerine yönelen ... adına vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suçtan doğrudan doğruya zarar vermeyen ...nin kamu davalarına katılma hakkı bulunmadığı anılan "beraat" hükümleri temyiz etme hak ve yetkisi olmadığından 11/02/2013 havale tarihli dilekçesiyle vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'nın 317. maddesi uyarınca "sıfat yokluğundan" REDDİNE,II)"Nitelikli mala zarar verme", "hakkı olmayan yere tecavüz" suçlarından verilen "beraat" ve "mahkumiyet" hükümlerine yönelen müşteki-sanıklar ile "hakkı olmayan yere tecavüz" suçundan müşteki sanıklar hakkında verilen "mahkumiyet" hükümlerine yönelen şikayetçi ... adına vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;1)Mahallinde 05/01/2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin beyanları ile şikayetçi-sanık M.Ali'nin 25/10/2011, şikayetçi-sanık ...'nın 20/12/2011 tarihli duruşmalardaki anlatımları ile tüm dosya kapsamından sanıkların karşılıklı olarak dikili ağaçlarını keserek birbirlerine zarar verdikleri anlaşıldığı halde "mahkumiyetlerine" karar verilmesi gerekirken "beraatlerine" hükmolunması,2)a- Mera olarak sınırlandırılan taşınmazın "köy tüzel kişiliğine ait olmadığı veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş" yerlerden olmadığı bu nedenle atılı "hakkı olmayan yere tecavüz" suçunun oluşmayacağı dikkate al??nmadan sanıkların "beraatleri yerine "mahkumiyetlerine" hükmolunması,b-Kabule göre de; tayin olunan hapis cezalarının paraya çevrilmesi ve para cezalarının taksitlendirilmesi sırasında uygulanan yasa ve maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi (katılan) sanıklar ... ve ... ile katılan (şikayetçi) Hazine adına vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.