Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21011 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1731 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın önceden tanıdığı müştekinin yanına gelip polisin kendisini takip ettiğini, arkadaşlarını araması gerektiğini söyleyip cep telefonunu aldıktan sonra kendi sim kartını takıp konuşma bahanesiyle olay yerinden uzaklaştığının anlaşılması karşısında; suça konu cep telefonları üzerindeki zilyetliklerin devredilmemiş olması nedeniyle eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bozma sonrası yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 02.11.2010 tarihli bozma kararından önce verilen ve sadece sanık tarafından temyiz olunan 01.10.2007 gün, 2006/662-2007/623 sayılı kararda sanığın TCK.nın sırasıyla 155/1, 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, 4 gün adli para cezasının karşılığı olarak 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, belirlenen 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası miktarlarının 1412 sayılı CMUK'nın 326/son. maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonucu sanığın eylemine uyan TCK'nın sırasıyla 141/1, 62/1, maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, sanık lehine kazanılmış hak teşkil eden bozma öncesindeki ceza miktarının aşılması,Bozmayı gerektirmiş, olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu durum aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının sonuna "01/10/2007 tarihli ilk hükümde, sanığa 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası verildiği dikkate alınarak, bozma ilamından sonra yeniden yapılan yargılamada, ceza miktarı yönünden kazanılmış hak ilkesi gereği, sonradan verilecek cezanın ilk hükümdeki ceza miktarından fazla olamayacağı gözetilerek sonuç olarak 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.