Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20990 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8045 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, askerlik arkadaşı olan katılan ...'ı ikamet ettiği Denizli İline davet ettiği, katılanın da sanıkla görüşmek için kardeşi olan ... ile birlikte Denizli'ye gittiği, burada katılan ...'ın otogardan bilet aldığı esnada katılan ...'ın da sanıkla birlikte lavaboya gittiği, ancak burada bulunan görevlinin çantayla birlikte içeriye girilmesine izin vermemesi üzerine katılan ...'ın emaneten tutması için çantasını sanığa verdiği, akabinde katılanın lavabodan çıktıktan sonra söz konusu çantayı sanıktan alarak vedalaşıp kardeşiyle birlikte seyahat edecekleri otobüse bindiği, burada çantasını açarak kontrol ettiğinde içinden 5000 TL parasının yerinde olmadığını gördüğü, bu şekilde sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildi??i olayda,Sanığın olayı gerçekleştirdiğine dair katılanların veya herhangi bir tanığın görgüye dayalı bilgilerinin bulunmaması, sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, suçlamaları kabul etmemesi, katılanların sanığın atılı suçu işlediği yönündeki soyut beyanlarının suçun sanık tarafından işlendiğine dair tek başına yeterli delil oluşturmayacağı karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.