Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20934 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1651 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Suça konu, 20/03/2006 keşide tarihli 4450 TL bedelli, sanık ... adına bulunan hesaptan keşide edilmiş, çekin ticari ilişki gereği sanık ... tarafından katılana verildiği, çekteki keşideci imzasının hesap sahibi sanık ...'in imza sirkülerindeki imzasına benzememesi nedeniyle çekin bankaya ibrazında çekin ödenemeyeceğine dair şerh düşüldüğü, sanık ...'in bu çekteki imzanın kardeşi ...'e ait olduğunu, ...'in de bu çekteki imzanın kendine ait olduğu hususunu doğruladığı, katılanın ise bu çeki kendisine ...'in verdiğini beyan ettiği, sanık ...'in maksatlı olarak çekin ödenmesini engellemek amacıyla ve dolandırıcılık kastıyla imza sirkülerindeki imzadan farklı bir imza atarak katılanı dolandırmaya çalıştığı, diğer sanık ...'in de bu çeki kullanarak atılı suça iştirak ettiğinin iddia olunması karşısında, yüklenen dolandırıcılık suçunun bankanın maddi varlıklarından olan çekin kullanılması suretiyle işlendiğinin iddia edildiği anlaşılmakla, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.