Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20851 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8027 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : DüşmeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.Sanığın, şikayetçiye ait cep telefonunu bir kişiyi arayacağını söyleyip aldıktan sonra iade etmeden olay yerinden uzaklaşmak suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;Oluşa, sanığın savunmalarına, şikayetçinin aşamalardaki beyanlarına, tüm dosya kapsamına göre; sanığın bir kişiyi arayacağını söyledikten sonra şikayetçinin rızası dahilinde aldığı cep telefonunu iade etmeyerek olay yerinden uzaklaşması şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemi, zilyetliğin devredilmediği dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 141/1 maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.