MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, mühür bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.Somut olayda; sanık ...'ın, nakliyesi katılan şirkete ait olup serbest dolaşımda bulunmayan transit niteliğindeki 15.900 kg JP-8 yükünü yurt dışına götürmek üzere araca yükleyerek ... kapısına getirdiği, burada yapılan kontroller sırasında, aracın yükleme yeri gümrüğünde tatbik edilen bir adet güvenlik mührünün koparıldığının tespit edilmesi üzerine, araçtaki yükün başka bir araca aktarılarak tartımının yapıldığı ve araçtaki yükün 600 kg'lık kısmının eksik olduğunun tespit edildiği anla??ılmakla; sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve mühür bozma suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanık hakkında hükmedilen adli para cezalarının paraya çevrilmesi ve taksitlendirilmesi sırasında uygulanan TCK’nın 52/2 ve 52/4. maddelerinin gösterilmemesi suretiyle, CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması ve taksit aralığının gösterilmemesi,2- Mühür bozma suçundan kurulan hükümde temel cezanın belirlenmesi sırasında, hapis cezasına tercih edilen gün para cezasının, gün üzerinden belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, ay üzerinden belirlenip uygulama yapılmak suretiyle, 5237 sayılı TCK'nın 52/1. ve 61. maddelerine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin ilgili bölümlerine “5237 sayılı TCK'nın 52/2. maddesi gereğince”, "5237 sayılı TCK’nın 52/4 maddesi gereğince" ve "birer ay ara ile" ibarelerinin eklenmesi ve mühür bozma suçundan kurulan hükümde adli para cezasına ilişkin sırasıyla “6 ay karşılığı”, “5 ay karşılığı” ve “5 ay” ibarelerin çıkarılarak yerlerine sırasıyla “180 gün”, “150 gün” ve “150 gün” ibareleri getirilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.