MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hakaret, mala zarar vermeHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı, beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Katılan sanıklar ... ile ...'nun yolda seyir halinde iken araçlarından şişe yada benzeri cam eşya atmak suretiyle katılan sanık...'ın aracının camını kasten kırdıkları, bunun üzerine... ve eşi diğer katılan sanık ...'nın araçları ile ...ve ...'ın aracının yanında durdukları ve tartışmaya başladıkları, tartışmada katılanlan sanıklar ...,... ve ...'nın birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri iddia olunan somut olayda; ...ve ...'in şişe ya da benzeri cisim fırlatarak kasten mala zarar verdikleri yönünde delil bulunmadığı, tarafların birbirlerine karşılıklı şekilde hakaret ettikleri yönünde mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan sanıklar ...ve ... müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;1- Katılan sanıklar ...ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13.maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2- Katılan sanıklar ...,... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hakaret suçunun karşılıklı işlendiğinin kabulü ile TCK'nın 129/3. maddesinin tercihen uygulanmasına karar verilmesi karşısında, CMK'nın 223/4-c maddesi gereği sanık hakkında temel ceza belirlenmeksizin doğrudan TCK 129/3.madde gereği ceza verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken sanık hakkında temel ceza belirlenip arttırım maddesi uygundıktan sonra ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ...ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün mala zarar verme ile ilgili kısmına "sanıklar ...ve ...'ın kendilerini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.100TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesi" fıkrasının eklenmesi ile katılan sanıklar ...,... ve ... hakkında hakaret suçundan kurulan hüküm fıkralarının 1. ve 2. paragraflarının tamamen çıkartılması suretiyle 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 322.maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.