Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20405 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4174 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/75775MAHKEMESİ : Denizli 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/07/2010NUMARASI : 2009/723 (E) ve 2010/644 (K)SUÇ : Bedelsiz senedi kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için;sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Sanığın, 2000 yıllarında yapılmış olan bir alışveriş nedeniyle katılanın imzalayıp verdiği bonoyu borcun ödenmesine rağmen iade etmeyerek muhafaza ettiği, daha sonra katılanın yeğeni tanık Hatice T. K.. ile aralarındaki hukuki ihtilaftan kaynaklanan alacağını tahsil edebilmek için bedelsiz kalmış olan bu senedi icra takibine koymak suretiyle kullandığı anlaşıldığından, eyleminin bedelsiz kalan senedi kullanma suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak;1-Sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,2-CMK'nın 231/5-11 fıkraları birlikte değerlendirilerek sanık hakkında öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceğinin kararlaştırılmasından sonra seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden sanığa verilen hapis cezasının seçimlik yaptırıma çevrilmiş olması şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.