MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, 6136 sayılı Kanuna muhalefetHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kulanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır. Sanık ...'ın mağdur ... adına kayıtlı .... plakalı araca sahte olarak düzenlediği, .... plakaları taktığı ve bu plakalara uyumlu olarak düzenlediği motorlu araç tescil belgesi ve motorlu araç trafik belgesi ile ...'e 3000 TL peşin ve kalan evraklar tamanlandığında verilmek üzere sattığı, sanığın evinde yapılan aramada gaz-ses tabancasından dönüştürülme 6136 sayılı kanun kapsamında olan tabanca ele geçirildiği olayda; sanığın trafik ve tescil müdürlüğünün maddi varlığı olan motorlu araç tescil belgesi ve motorlu araç trafik belgesi ile plakaları kullanarak dolandırıcılık suçunu işlemiş olması karşısında, eylemlerinin resmi belgede sahtecilik, kamu kurumunu araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarını oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanık hakkında kardeşi ... adına düzenlenmiş sahte kimliği kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmamış ve hükümde kurulmamış olması karşısında, tebliğnamedeki, belirtilen belgeye yönelik eksik inceleme düşüncesine iştirak edilmemiştir.1-Dolandırıcılık ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede; Emanetin 2006/3021 sırasında kayıtlı bulunan tabanca ve şarjörünün müsaderesi hususunda mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Resmi belgede sahtecilik,suçundan kurulan hükme yönelik incelemede,a-Resmi belgede sahtecilik suçunda farklı tarihlerde düzenlendiği açıkça tespit edilemeyen sahte belgeler nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,b-Emanettin 2006/3021 sırasında kayıtlı bulunan motorlu araç trafik ve tescil belgeleri ve sahte plakaların dosyada delil olarak saklanması hususunda bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.