MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkûmiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, temyiz dışı sanık ...'ü azmettirmesi üzerine, ...'ın katılanın işyerine giderek 4 ton gübre almak istediğini, parasını daha sonra vereceğini söylediği, katılanın ise.....'ı daha önceden tanımaması nedeniyle gübre vermeyip çevreden araştırmak için müsaade istediği,...'ın katılandan irtibat kurabilmek için arkası boş olarak aldığı kartvizitin arkasına "80 torba gübre veriniz" ibaresini yazarak altını imzalayıp aynı gün akşam saatlerinde katılanın deposuna gittiği, okuma yazma bilmeyen ve depo sorumlusu olan tanık .....'e kartviziti göstererek kendisini katılanın gönderdiğini, 80 torba gübre alacağını söylediği, kartviziti .....'a vererek 80 torba gübreyi kamyonete yüklettiği, almış olduğu gübreleri esnaflık yapan sanık ...'in dükkanına hamallar aracılığıyla boşalttırdığı, hamalların sanık ... tarafından tutulduğu ve ücretlerinin de sanık ... tarafından ödendiğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları, suçta kullanılan kartvizit ile tüm dosya kapsamına göre eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;Katılanın şikayet dilekçesi ile birlikte ibraz ettiği anlaşılan zarf içerisindeki kimlik ve kartvizitlerle ilgili olarak emanete alınıp alınmayacağı ya da dosyada delil olarak saklanıp saklanmayacağı hususunda karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hükmün fıkrasına "Sanık ...'e ait olduğu anlaşılan dosyadaki nüfus cüzdanı ve sigorta sicil kartının, sanığa iadesine, ... ve Çiçek Tarım Ürünleri ibareli kartvizitler ile .. Ürünleri kaşeli kağıdın delil olarak dosyada saklanmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.