Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20089 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3902 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de;“Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de, birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır. Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır. Bilişim sisteminden maksat,verileri toplayıp,yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü,yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır. Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.Sanıklar ..., ... ve ... 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/251 esas numaralı dosyası üzerinden yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilen temyiz dışı sanık ...'un, fikir ve eylem birliği içerisinde, olay günü ... iline geldikleri, bu sırada İzmir ilinde bulunan sanık ...'un, kardeşi olan ve 2006/251 esas numaralı dosya üzerinden yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilen temyiz dışı sanık ...adına, ... ... Şubesine, 24.000 TL parayı havale ettiği, söz konusu parayı .... Şubesi aracılığıyla gönderdikten hemen sonra sanık ...'a parayı gönderdiğini bildirip, bankadan parayı çekmelerini istediği, bankanın dışında bekleyen sanık ...'ın, temyiz dışı sanık ... ile sanık ...'e bankaya gidip parayı çekmelerini istediği, temyiz dışı sanık ... ile sanık ...'in güvenlik kamerası görüntüleri içeriklerinden de belirlendiği üzere, temyiz dışı sanık .....'un kimlik bilgilerini havi olan; ancak üzerinde temyiz dışı sanık ...'un fotoğrafının bulunduğu ve tüm dosya kapsamı ile sahte oluşturulduğu tespit olunan nüfus cüzdanı ile bankaya girdikten sonra, söz konusu sahte nüfus cüzdanını ibraz ederek temyiz dışı sanık ...adına gönderilen 24.000 TL parayı çektikleri ve dışarıda bekleyen sanık ... ile birlikte İzmir iline döndükleri, bu şekilde sanıkların, bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; A-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın sabıka kayıtlarında tekerrüre esas sabıkasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmemesi ve ayrıca TCK'nın 158/1-e, son maddesi gereğince 3 yıl hapis cezasına hükmedildikten sonra aynı yasanın 35/2 maddesi gereğince ¾ oranında indirim yapılmasından sonra 9 ay hapis yerine 6 ay hapis denilerek ve indirimlerden sonra 7 ay 15 gün hapis yerine 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmaları suretiyle eksik eksik ceza tayini temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,B- Sanıklar ... ile ... haklarında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; 1-Tüm dosya kapsamına göre; ... 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/251 esas numaralı dosyası üzerinden yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilen temyiz dışı sanık ...'un, araç satın almak için İzmir'den ... iline gittiği, istediği aracı bulduktan ve pazarlık yaptıktan sonra ağabeyi katılan ...'u aradığı, istedikleri fiyata bir araç bulduğundan ve fiyatından ağabeyi olan ...'a bahsettiği, bunun üzerine ...'un, 23/12/2006 cuma günü.. Bankasına 24,000 TL parayı banka havalesi yoluyla gönderdiği, sanık ...'un gün içerisinde Nazilli ilçesindeki kız arkadaşının yanına gittiği ve bu nedenle de bankaya gidemediğinden dolayı akşam saatlerinde ağabeyi sanık ...'u arayarak parayı çekemediğini, çekse bile işlemlerin yetişemeyeceğini belirterek İzmir'e geri döndüğü, bu durumun tanıklar .... ve ....'in anlatımları ile de doğrulandığı, pazartesi günü paranın çekilmesi ve aracın teslim alınması için tekrar ...'a döndüğü, bankaya giderek cuma günü ağabeyi tarafından gönderilen parayı çekmek istediği, banka görevlilerinin, söz konusu paranın pazartesi günü ...tarafından çekildiğini söyledikleri, ödeme yapıldığı sırada bankaya ibraz edilen kimlik fotokopisinin sanığa gösterildiği, sanığın, fotoğrafın kendisine ait olmadığını söylediği, bunun üzerine banka görevlileriyle birlikte emniyet müdürlüğüne başvurulduğu, banka görevlilerinin emniyet müdürlüğünde ifadelerinin alındığı, temyiz dışı sanık ...'un kolluk görevlileri tarafından yapılan üst aramasında; kimlik bilgileri kendisine ait olan; fakat ... 2, Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/251 esas numaralı dosyası üzerinden yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilen temyiz dışı sanık ...'a ait fotoğrafın yapıştırılmış olduğu sahte nüfus cüzdanının ele geçirildiği, sanığın alınan ifadesinde; sahte olan bu nüfus cüzdanını olay tarihinden önce, taksicilik yaptığı aracın arka koltuğunda bulduğunu, fotoğraftaki resmi bulunan temyiz dışı sanık ...'u tanıdığını, kendisine şaka yapıldığını düşündüğünü, sanık Kemal'i İzmir'de aramasına rağmen bulamadığını, emniyette korktuğu için kendisinde böyle bir sahte kimlik bulunduğunu söylemediğini belirttiği, temyiz dışı sanık ...'un alınan ifadesinde; sanık ...'in kendisine para kazanacağını söylediğini, birlikte bankaya giderek, müşteki tarafından gönderilen parayı sahte nüfus cüzdanı ibraz etmek suretiyle çektiğini, sahte nüfus cüzdanının sanık ... tarafından kendisine verildiğini belirttiği, bu olay sonrasında sanık ...'in kendisine 300 TL para verdiğini, güvenlik kamerası görüntülerindeki şahsın kendisi olduğunu yanındaki şahsın da sanık ... olduğunu beyan etttiği, dosya içerisinde fotokopileri mevcut olan ve bankaya ibraz edilen sahte kimlikle, temyiz dışı sanık ...'un üzerinde ele geçirilen sahte kimliğin aynı olmadığı, her iki kimliğin seri numaraları ve düzenlenmelrinin farklı olduğunun tespit edildiği, buna göre ...adına düzenlenen birden fazla sahte kimlik olduğunun anlaşıldığı, Banka görüntü kayıtları ve banka personeli ifadelerine göre, paranın sanık ... tarafından sahte kimlikle çekildiğinin belirlendiği, soruşturma veya yargılamanın hiç bir aşamasında ......Bankasının herhangi bir şikayetinin bulunmadığı ve bu olay kapsamında bankaya karşı haksız menfaat temin edilmesine yönelik hileli hareketlerin sergilendiğine dair hiç bir tespitin yapılamadığı, sanık ...'in soruşturma ve yargılama aşamasında verdiği ifadelerinde; ''olayın sanık ... tarafından organize edilen bir eylemden ibaret olduğuna'' dair soyut beyanlarına dayanılarak, sanıkların, yargılamaya hiç bir şekilde müdahil olmayan ve eylem neticesinde zarar göremeyen ....bankasının yanlış kişiye ödeme yapmış olması iddiasında bulunarak bankanın kusuru nedeniyle sorumluluğunu ileri sürüp, yanlış kişiye yapılan ödeme nedeniyle zararlarını tazmin etmeye kalkıştıkları kanaatine vardığı; ancak bu kanaate varmasına esas oluşturacak sanıkların gerçekleştirdiği hiç bir icrai hareketin tespit edilemediği; bu anlamda sanıkların, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2- Sanıklar ... ile ...'ın, ...'a ait kimlik bilgileri ile sahte nüfus cüzdanı oluşturduklarına veya sahte oluşturulan bu nüfus cüzdanını kullandıklarına yönelik somut ve inandırıcı delillerin elde edilemediği gözetilmeden delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi, C- Kabule göre de; nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken TCK'nın 158/1-e, son maddesi gereğince 3 yıl hapis cezasına hükmedildikten sonra aynı yasanın 35/2 maddesi gereğince ¾ oranında indirim yapılmasından sonra 9 ay hapis yerine 6 ay hapis denilerek ve indirimlerden sonra 7 ay 15 gün hapis yerine 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmaları suretiyle eksik eksik ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı itibariyle sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.