Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 200 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22143 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2012/40496İNCELENEN KARARIN;MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/03/2011NUMARASI : 2009/1108, 2011/132 SANIKLAR : F.. Y.., M.. K..MAĞDUR SANIK : A.. B..SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık A.. B..'ın mahkumiyetine, tehdit suçundan sanıklar F.. Y.. ve M.. K..'ün beraatine ilişkin hükümler mağdur sanık A.. B.. müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık A.. B..'ın, diğer sanıklara ait şirkette şoför olarak çalıştığı ve şirkete ait malzemeleri teslim etmesi gereken iş yerlerine eksik teslim ederek, kalan kısımları piyasada sattığı, iş yeri sahibi olan sanıklar F.. Y.. ve M.. K..'ün durumu farketmeleri üzerine A.. B..'ı tehdit ederek 5.000 TL değerinde senet imzalattıkları, bu suretle sanık A.. B..'ın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, sanıklar F.. Y.. ve M.. K..'ün tehdit suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;1- Sanıklar F.. Y.. ve M.. K.. hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik mağdur sanık A.. B.. müdafinin temyiz talebinin incelenmesinde, Kovuşturma evresinde 03/03/2010 tarihli celsede diğer sanıklardan şikayetçi olmadığını bildirip 5271 sayılı CMK'nın 238.maddesi uyarınca, davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılan sıfatını almayan A.. B..'ın, diğer sanıklar F.. Y.. ve M.. K.. hakkında kurulan beraat hükümlerini temyiz yetkisi bulunmadığından, mağdur sanık müdafinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 317.maddesi uyarınca REDDİNE,2- Sanık A.. B.. hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,Sanık beyanı, katılan ve tanık ifadeleri, senet ve taahhütname ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK'un 321.. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “365 gün” ve “7.300 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.