Tebliğname No : 11 - 2011/65073MAHKEMESİ : Adana 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/09/2010NUMARASI : 2008/832 (E) ve 2010/867 (K)Suç : Güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanıklar hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümde TCK 155/1. madde gereği hapis cezasının yanında para cezası da hükmedilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek sadece hapis cezasına hükmedilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanıklar Boybeği ile İlker'in baba oğul oldukları 10/03/2008 tarihinde araç kiralama işi ile uğraşan katılandan ... plakalı aracı 15/03/2008 tarihinde iade etmek üzere kiralamalarına karşın aracı süresinde iade etmeyerek güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanık İlker'in böyle bir araç kiralama sözleşmesine imza atmadığını ve katılanın ... plakalı aracın kendisine ait olduğunu, aracı sözleşmede belirtilen süreden çok sonra Mersin otobanında sanık İlker'in sevk ve idaresinde iken ele geçirdikleri yönündeki beyanları karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; ilgili araç kiralama sözleşmesinin aslının temin edilerek sanıklardan imzaların kendilerine ait olup olmadıklarının sorulması ile inkar etmeleri halinde imza yazı incelemesi yaptırılması, araca ait ruhsat bilgilerinin denetime imkan sağlar biçimde dosya arasına getirtilmesi ile aracın sözleşmedeki tarihten sonra mı katılana verildiğinin tespiti bakımından Mersin ili kolluk güçleri ile irtibata geçilerek aracın hangi tarihte kimin sevk ve idaresinde nerede ele geçirildiği ve bununla ilgili kayıt ve tutanakların dosya arasına getirtilmesinden sonra sanıkların hukuki durumların tayin ve takdiri gerekirken yalnızca katılanın beyanına itimat edilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi, Kabule göre;Her iki sanık hakkında ayrı ayrı paragraflar halinde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde sanıklar hakkında tek bir hükümle mahkumiyet kararı verilmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.