Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1848 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30657 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın ... otobüsünde şoför ile münakaşa ettikten sonra, son durağa geldiğinde zarar vermek kastı ile aracın ön camına yumruk atarak camı çatlatmak suretiyle zarar verdiği olayda; sanığın eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.5237 sayılı Kanun'un 51/2. maddesinde yer alan "Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul ger??ekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir" hükmünün, aynı zamanda etkin pişmanlık başlığı altında, 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesi gereğince cezadan indirim sebebi olduğu, kanunî bir indirim sebebinin aynı zamanda hapis cezasının infaz edilmiş sayılmasını gerektirecek şekilde erteleme şartı olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartına tabi tutulması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olduğundan, açıklanmış mahkumiyeti bulunmayan ve suç tarihinde 65 yaşını bitirdiği anlaşılan sanık hakkındaki 10 ay hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.