MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın alkollü bir halde cadde üzerinde yürüdüğü sırada hiç tanımadığı müştekiye ait simit tezgahının camlarını eli ile vurarak kırdığı olayda sanığın eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; diğer temyiz itirazlarının redddine, ancak;Tekerrüre esas alınan ....Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/1351 esas 2007/1132 karar sayılı ilamının suç tarihinden sonra 11/07/2007 tarihinde kesinleştiği sanığın diğer mahkumiyetlerinin de tekerrüre esas olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,Suç tarihine göre adli sicil kaydında her hangi bir mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, adli sicil kaydı gerekçe gösterilerek yasal olmayan gerekçe ile 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.