Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18390 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27995 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2012/155210MAHKEMESİ : Sakarya Çocuk MahkemesiTARİHİ : 08/03/2012NUMARASI : 2011/524 (E) ve 2012/81 (K)Suç : Nitelikli mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder.Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır.Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.S. Anadolu Turizm Otelcilik Lisesinde öğrenci olan suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde kız arkadaşı ile yaşadığı meseleye sinirlenmesi üzerine, adı belirtilen okulun kantininin camını yumruk vurmak suretiyle ve görgü tespit tutanağında belirlendiği şekilde kırarak kamu malına zarar verdiğinin iddia edildiği olayda;Oluşa, suça sürüklenen çocuğun ikrar içeren savunmalarına, görgü tespit ve olay tutanağına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin nitelikli mala zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suça sürüklenen çocuğun meydana gelen zararın bedelini ödediği ve adli sicil kaydındaki sabıkalarının da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki mahkemede kanaat oluşup oluşmadığı hususları değerlendirilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerekirken ''yasal olanak bulunmadığına'' dair isabetsiz gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunu'nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.