MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK’nın 158/1-g maddesinde suçun; “Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle” işlenmesi nitelikli bir hâl olarak düzenlenmiştir.Bu nitelikli halin uygulanması için, basın ve yayın araçlarının dolandırıcılık suçunun işlenmesinde özel bir kolaylık sağlamış olması gerekir.Failin, yarar sağlamak için gerçek olmayan bir durumu basın organında haber ya da reklam olarak yayınlatması ve bunu mağduru aldatmada kullanması halinde basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçu işlenmiş olacaktır.Bu manada gazeteler ve televizyonlar gibi görsel ve yazılı basın ve yayın araçlarının sağladığı ilân, program, haber içeriklerivb. suça konu edilebilmekte, kişiler kolaylıkla aldatabilmektedirler.Gazeteye verilen ilanın sadece sanığa ulaşılmasına yardımcı olduğu, şikâyetçinin aldanmasında ve hileli hareketlerin gerçekleştirilmesinde kolaylık sağlamadığı takdirde TCK’nın 158/1–g maddesinin varlığından söz edilemez.Yine şikâyetçinin basit bir araştırmayla gerçeği öğrenebileceği durumda, dolandırıcılığın nitelikli halinden bahsedilemez.Gazetede münhasıran ilan verilmesi yeterli olmayıp,ilanında hileli hareketlerin gerçekleştirilmesinde tarafların aldatılmasında etkisinin bulunması gerekir.Gazetede sahibinden satılık eşya ilanında, eşya tanıtılmadan soyut bir bilgilendirme üzerine verilen telefondan yapılan arama ile gelişen aldatmada,gazeteye verilen ilanın failin sadece şikayetçiye ulaşmasına yardımcı olduğu,hileli hareketlerin gerçekleştirilmesi ve şikayetçinin aldatılmasında bir kolaylık sağlamadığı hallerde, “basit dolandırıcılık” ilanda eşya gerçeğine aykırı olarak tanımlanıp, orjinalinden daha ucuza gösteriliyorsa, teşhir ve gösterim üzerine mağdur yanıltılmışsa nitelikli dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır. Sanığın Muğla'da yayınlanan yerel gazete olan Hamle gazetesine " %3 ten çeklerinize % 2 den gayrimenkul teminatlarınıza gün içinde nakit " biçiminde ilan verdiği, ilandaki telefon numarasını arayan katılanın, elinde ... Muğla şubesine ait 10.05.2008 keşide tarihli Muğla keşide yerli 32.000 TL bedelli çek olduğunu paraya sıkıştığından çeki kırdırmak istediğini söylediği, görüştüğü kişinin adının Timurcan olduğunu, çeki bildirdiği faks numarasına fakslaması, yine bildirdiği banka hesabına da 1030 TL havale yapması halinde çek bedelini ödeyeceklerini söylediği katılanın talebi kabul ederek Muğla ... şubesinden, sanığın İmes şubesindeki 44... nolu hesabına havale ücreti kesilerek 1007 TL olarak havale yaptığı, paranın sanık tarafından 10.04.2008 tarihinde banka kartı ile ... Sultanbeyli şubesinin bulunduğu atm den 980 tl olarak çekilmesinin ardından sanığın ilanda bildirdiği telefonlarına ulaşılamadığı ve sözkonusu banka kartının çalındığı gerekçesiyle 14.04.2008 tarihinde bankaya başvurduğu olayda,Sanığın hesabına gönderilen paranın 10.04.2008 tarihinde çekilmesinden sonra, 14.04.2008 tarihinde kartının çalındığını bildirmiş olması, kapatma işlemi sırasında kartının üç dört gün önce kaybolduğunu söylemiş olduğu halde, kaybolduğu gün hemen bankaya başvurmamış olması, kapatma konuşması sırasında sanığa sözkonusu hesabına para yatırıldığı ve çekildiği bildirilmiş olduğu halde bu duruma her hangi bir itirazını belirtir başvurusu olmaması, ve hilenin ilan metninde bulunması karşısında, sanığın eyleminin 158/1-g maddesinde öngörülen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.