Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17998 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2517 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/62787MAHKEMESİ : Sakarya 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/09/2010NUMARASI : 2010/41 (E) ve 2010/218 (K)Suç : Hizmet nedeni ile gaveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın, odaya kayıtlı serbest muhasebeci olduğu, mağdur adına katılan tarafından kira geliri beyannamesinin doldurulması ve kira gelir vergisinin ilgili vergi dairesine yatırılması için kendisine verilen, dosyada mevcut vergi dairesi yazılarına göre; 2003/2006/2007/2008 vergi dönemine ait vergi tutarı olan 3.965.55 TL'yi, ilgili vergi dairesine yatırmayarak uhdesine geçirdiği iddia olunan somut olayda; serbest muhasebeci olan sanığın kira geliri beyannamesini doldurmakla görevli olduğu ancak 3568 sayılı Kanunu'nun 2/A. maddesinde belirtilen görevleri arasında vergi borcunu yatırmak gibi bir görevinin bulunmadığı ayrıca TÜRMOB'un 26.10.1996 tarih ve 22535 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, meslek mensuplarının müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler almasının yasaklanması karşısında, sanığın eyleminin görevi ile ilgisinin bulunmadığı ve fakat sübut bulan bu eylemin şikayete tabi olan 5237 sayılı TCK.nun 155/1.maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ancak katılan Y.. G..'ün 05.01.2010 havale tarihli dilekçesi ile şikayetinden vazgeçtiği, TCK'nın 155/1.maddesinde tanımlanan suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayetin varlığı ve devamına bağlı olduğu gözetilip, aynı Kanunun 73/6.maddesi gereğince; sanıktan "şikayetten vazgeçme beyanını" kabul edip etmediği de sorulup, cevabı duruşma tutanağına geçirilerek sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.