Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17938 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2464 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 11 - 2011/176693MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/03/2011NUMARASI : 2009/1302 (E) ve 2011/159 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Sanıkların, katılana ait işyerinden mobilya eşyası satın alıp 5.000 TL’lik senet verip, alınan eşyaları Kıbrıs Köyü’ndeki bir eve bıraktıkları, daha sonra da söz konusu evden eşyaları taşıyıp müştekiye olan borcu da ödemedikleri iddia edilen olayda;Sanık A.. Ç..'nın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;1-Sanık A.. Ç.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde; hükmolunan hapis cezası alt sınırdan tayin olunmasına rağmen, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,2-Sanık A.. Ç.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde; sanık müdafinin lehe hükümlerin uygulanması talebi ile ilgili olarak 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağı hususunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi,3-Sanık M.. Ç.. hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde; sanığın katılanın dolandırılmasına olayına iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, atılı suçtan beraati yerine delillerin takdirinde hataya düşerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.