Tebliğname No : 11 - 2011/227074MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/02/2011NUMARASI : 2010/135 (E) ve 2011/49 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, tanık A.. A.. ile birlikte askerliğini yaptığı ve askerlik bitmesinden sonra da tanıkla görüşmeye devam ettiği sırada tanık Adem'e, Demirçelik fabrikasında çalıştığını, eniştesinin de bu fabrikada yetkili olduğu için ucuz demir temin edebileceğini, ayrıca, dayısının da Suriye'de çiftliğinin bulunması nedeniyle, ucuz hayvan temin edebileceğini söylemesi üzerine tanık Adem, babası ve katılanın Gaziantep'e geldikleri, sanığın gelenleri terminalden Mercedes marka araç ile karşılayarak bir otele yerleştirdiği, burada, katılanı, dayısı O. Ç. olarak tanıttığı, gerçekte ismi B. Y. olan kişi ile tanıştırdığı, sanığın, bahse konu otelin O. Ç.'e ait olduğunu söylediği, katılan ve yanındakileri Gaziantep'te gezdirdikleri, bu şekilde güven oluşturduktan sonra katılanın, ucuz hayvan temin etmesi için O. Ç.isimli (gerçekte B. Y.) kişiye 28.000 TL, ve yine ucuz demir temin etmesi için sanığa da 18.000 TL verdiği, sanık ve temyiz dışı B. Ç.'in parayı aldıktan sonra bir süre katılanı oyalayıp ortadan kayboldukları ve telefonlara cevap vermedikleri, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Sanıkla birlikte aynı suçu işlediği iddia edilen ve O. Ç. ismini kullanan B.Y. isimli kişi hakkındaki evrakın, soruşturma aşamasında tefrik edilmesinden sonra, aynı kişi hakkında, Gaziantep 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/753 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 28/04/2011 tarih ve 2011/279 Karar sayılı kararla beraatine karar verilerek, dosyanın temyiz için Yargıtay'a gönderildiği dikkate alınarak, her iki davanın; konusu, sebebi ve taraflarının aynı olması nedeniyle, davalar arasında, fiili ve hukuki bağlantı bulunduğunun anlaşılması karşısında, her iki dosyanın birleştirilerek, delillerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.