Tebliğname No : KYB - 2014/194695Dolandırıcılık suçundan şüpheliler R.. K.., H.. K.., M.. Ş.., M.. D.., E.. K.., H.. C.., F.. L.., A.. İ.. ve soyismi bilinmeyen Ayşenur haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/07/2013 tarihli ve 2013/1858 soruşturma, 2013/907 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2013 tarihli ve 2013/1083 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/05/2014 gün ve 2014/9833/33954 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/05/2014 gün ve 2014/194695 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636 esas, 2007/9375 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, şüphelilerden R.. K.. ile aralarında gönül ilişkisi bulunan müştekiye, anili şüphelinin kurduğu şirkete ortak edeceğini vaat ederek diğer şüphelilerle fikir ve eylem birliği içinde müştekiden para almak suretiyle şüphelilerin dolandırıcılık suçunu işledikleri yönündeki iddialara rağmen sadece müştekinin ifadesinin alınması ile yetinilerek başkaca hiçbir araştırmaya girilmeksizin dolandırıcılık suçunun yasal şartlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23/09/2013 tarih ve 2013/1083 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 03/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.