MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın şikâyetçinin yanında işçi olarak çalıştığı, olay tarihinde şikayetçiye ait araçla bakkallara ekmek dağıtıp paraları topladığı ve araçla birlikte kaçtığı, daha sonra sanığın Sirkeci’de dolaşırken tesadüfen şikayetçinin çalışanı tarafından görülerek ihbar üzerine yakalandığı olayda; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanık hakkında TCK’nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken indirim miktarının 1/6 yerine 1/2 olarak gösterilmesi,2- Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı ceza alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının gerekçe gösterilmeksizin alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yönelik indirim oranı olan 1/2 ibaresinin çıkarılarak yerine 1/6 ibaresinin yazılması ve adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 gün", "100 gün" ve " 2000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve " 80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.