Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17648 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2289 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 15 - 2011/285142MAHKEMESİ : Ankara 7. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/06/2011NUMARASI : 2011/16 (E) ve 2011/180 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Şikayetçinin annesi ile birlikte ev satın almak için daha önceden tanıdığı ve emlakçılık yapan sanık Sinan'ın dükkanına gittikleri, kendilerine uygun bir daire bulamadıkları, sanığın şikayetçinin telefonunu alarak istedikleri gibi bir ev bulmaları halinde arayacağını söylediği, birkaç gün sonra uygun bir daire bulduğunu söylediği ve temyiz dışı diğer sanığın emlak dükkanına götürdüğü, burada bir daireyi beğendikleri, evin fiyatının 60.000 TL olduğunu söylediklerinde, şikayetçinin 55.000TL'den fazla parasının olmadığını beyan ettiği, sanıkların evin sahibinin 55.000TL istediğini söyledikleri ve 11.500TL kaparo alarak, aralarında protokol yaptıkları, bu paranın 500 TL'sini komisyon olarak sanık Sinan'ın aldığı, temyiz dışı sanık Metin'in mal sahibinin Amasya'da olduğunu ve her türlü işlemi yapacaklarını, vekalet işleminin yapılması için de şikayetçiden Amasya'ya gideceğini söyleyerek 1.000TL aldığı ve tapu masrafını ödemek için 500TL daha alarak izini kaybettirdiği, şikayetçinin söz konusu evin daha önceden 90.000 TL'ye bir başkasına satıldığını öğrendiği, sanığın bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sanığın, katılan Serhat'ı ev almak için emlakçılık yapan diğer sanık Metin'e yönlendirdiğini, yapılan ödemelere ilişkin imzalanan protokollerde taraf olmadığını, kaporo almadığını, katılan tarafından kendisine hiç bir ödeme yapılmadığını beyan ettiği, sanığın atılı dolandırıcılık suçunu işlediğine dair savunmasının aksine mahkumiyetine gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.