MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık hakkında TCK' nın 158/1-d, 168/1, 62, 52, 53 maddeleri gereğince iki kez mahkumiyetSanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;5237 sayılı TCK.nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E. 2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştürSuç tarihinde sanık ... ile temyiz dışı sanık ...'ın fikir ve eylem birliği içerisinde müştekilere kendilerini İzmir İl Tarım Müdürlüğü görevlisi olarak tanıtıp inandırıcılığı sağlamak amacıyla ellerinde telsiz ve Tarım ve Köy İşler Bakanlığına ait denetim ve kontrol tutanakları ile işyerlerini gezdikleri, ardından sanıkların bir kısım eksiklikler bulunduğunu ve bunun ceza gerektirdiğini, 100,00 TL bağış vermeleri karşılığında ceza kesmeyeceklerini söyleyerek müştekilerden ayrı ayrı 100,00’er TL para aldıkları, bilahare sanıkların oradan ayrıldıktan sonra ihbar üzerine yakalandıkları ve bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin atılı suçu yasal unsurlarının oluşmadığı ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,5237 sayılı TCK.’nun 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlık hakkını kullanmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası gereğince sadece kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “5237 sayılı yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.