Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17435 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32724 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Eşinden boşanmak üzere olan sanığın, annesi ve babası ile yaşayan şikayetçinin evine taş atarak camlarını kırdığının iddia edildiği somut olayda; sanığın inkara yönelik savunmasında şikayetçinin oturduğu eve tek başına hiç gitmediğini, apartmana ait güvenlik kameralarındaki görüntüsünün eşi ile birlikte olduğu dönemlerde yaptıkları ziyaretlere ait olabileceğini söylemesi ile sanığın camları kırdığına dair başka bir delilin bulunmaması karşısında, öncelikle şikayetçi tarafından dosyaya sunulan CD'nin çözümü yaptırılarak camların sanık tarafından kırılıp kırılmadığı tespit edildikten sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f maddesinde, gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya karar verilebileceği belirtilmesine rağmen, sanığın gönüllü olup olmadığı sorulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.