Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17393 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7878 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.TCK'nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kurulu??larının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.Sanık Musa’nın (hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen) mobilya imalatı ve satış işyerinde; mevzuat değişiklilerinden olumsuz etkilenmemek saikiyle oğlu suça sürüklenen çocuk ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ..., ..., ...’in, gerçekte -fiilen çalışmadıkları halde 2008 yılı 4.-5. ayları belli günlerinde çalışmışlar gibi gösteren hizmet bildirimlerinde bulunulmasını sağlayarak haksız yarar sağlamaları eylemlerinin “nitelikli dolandırıcılık” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda; Dosya kapsamı itibariyle suça sürüklenen çocukların, suç tanımına uygun biçimde suç kastı ile hareket ettiklerine dair yeterli-kesin delil bulunmamakla beraatlerine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde “ceza verilmesine yer olmadığına “ karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile ve C. savcısının temyiz itirazları bu itibarle yerinde görülmüş olduğundan “ceza verilmesine yer olmadığına ” dair hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.