Tebliğname No : 11 - 2011/55173MAHKEMESİ : İzmir 22. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/11/2010NUMARASI : 2009/641 (E) ve 2010/866 (K)SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; G.-Paş...A.Ş. ünvanlı şirkette plasiyer-pazarlama elamanı olarak 04.06.2008-31.01.2009 tarihleri arasında çalışan sanığın; müşterilerden değişik zamanlarda yaptığı tahsilatları katılan şirket hesaplarına intikal ettirmeyerek işten ayrıldığı 01.02.2009 tarihi itibariyle cari açığa neden olması eyleminin "zincirleme nitelikli güveni kötüye kullanma" suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;1-Sanığın aşamalarda değişmeyen anlatımlarında; özellikle 09.04.2009 tarihli polisteki ifadesinde; M.S. Yü.2, Y.T., A. E. M. C.adlı müşterilerin kendi bölgesine ait olmadığını, listeye bu isimlerin bilgisi dışında eklenmesini kabul etmediğini, açığın "...kendi müşterilerinden tahsil etmesi gerekirken, şef T. Ö. ve kendisinden sonraki eleman tarafından tahsil edilen miktardan kaynaklandığını, "savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; öncelikle katılan şirket ile sanık arasındaki iş sözleşmesinin görev tanımı da belli olacak şekilde temin edilmesi, sanığın görev alanının netleştirilmesi 01.11.2010 havale tarihli bilirkişi raporunda bildirilen ve cari açığa neden oldukları tespiti yapılan müşterilerin ve şef T. Ö.'ün tanık olarak iddia ve savunmalar doğrultusunda üsülünce dinlenmeleri; açığa neden olan müşteri tahsilatlarının hangileri olduğunun somut bir şekilde ortaya konulması, toplanan deliller birlikte değerlenirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,2-Kabule göre de; temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde; aynı gerekçeye dayanılarak adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün birim sayısının asgari had aşılarak takdiri suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.